Ana içeriğe atla

Bir Masal Diyarı KARS

Hayallerinizin ötesinde Türkiye’de gezip görebileceğiniz en sıra dışı şehirlerden biri olan KARS'ı anlatacağım bu yazımda sizlere. 😎Kars ile ilgili senin yazını okudum, belgeseller izledim, gezginlerin blog yazılarını takip ettim ve daha gitmeden önce kafamda bir şehir portresi zaten oluştu "ne gerek var gitmeye" diyorsanız yanlış düşünüyorsunuz çünkü sizlerde bu güzelliklerin tadına varabilmek, şehri daha iyi idrak edebilmek, Kars'a gittiğinizde tüm bunların ötesinde güzel bir şehirle karşılaşmak için mutlaka Kars'ı gidip görmeniz gerekiyor. 

☃️Sırayla göreceklerinizi anlatmadan önce Kars’ı sıradışı yapan özelliği en başta söylemek istiyorum. Kars mimari açıdan bir Türk şehri değildir. Sıkı durun. Kars, Rusların inşa ettiği bir Baltık şehridir. Gözünüzü kapatıp Kars’ın bazı sokaklarında bıraksalar sizi, St. Petersburg arka sokaklarında zannedebilirsiniz kendinizi.  

🏛Kars’ın tarihini uzun uzun anlatmayacağım. Sadece Kars’da hüküm sürmüş devletleri sırasıyla yazınca ne kadar eski bir geçmişi olduğunu ve kimlerin bu toprakları elde etmek için mücadele ettiğini anlayacaksınız. 

🤺Hurriler, Urartu Krallığı, İskitler, Medler, Persler, Ermeni Tigranlar, Roma İmparatorluğu, Partlar, Arsaklılar, Sasaniler, Araplar, Ermeni Bagrathi Krallığı,Bizanslılar, Selçuklular, Gürcüler, Anadolu Selçukluları, Moğollar, Karakoyunlular, Timur, Akkoyunlular, Safeviler, Osmanlılar,Ruslar ve Türkiye. Tüm bu devletlerden Ermeniler,Selçuklular, Osmanlılar ve Ruslar ön plana çıkarak günümüz Kars’ının oluşumunda iz bırakmışlar.                            

🏛Elbette Kars denilince Ani Antik Kenti ile birlikte düşünmek gerekiyor bölgeyi. Sultan Alparslan’ın 1064'te Ani ve Kars’ı fethetmesi ile Anadolu’daki ilk Türk şehri olan Kars bizlere Anadolu kapılarını açmış bugün de Türkiye’nin en doğusunda bir "serhat" yani sınır şehrimiz olmuş.                                        

🚉Uzun yıllar uzaklığın ve soğuğun etkisi ile unutulmuşluğun içinde kaybolmuş olan bu güzel şehrin cazibesi son yıllarda ne güzel ki Doğu Ekspresi Treni'nin etkisi ile her gün artmakta ve artmaya da devam etmektedir. 

🦊Bu kadar uzun bir girişten sonra şimdi Kars’ı beraber gezmeye başlayabiliriz.😁    

🦊İlk olarak adı ile başlayalım. Kars adının kökeni Karsak kelimesi. Eski Türkçe'de "Karsak" karnının altı beyaz 75-80 cm. boyundaki çöl tilkisine verilen isim. Bu hayvanı simge kabul eden Kıpçaklar'ın bir boyuna bu nedenle "Karsak" adı verilmiş. Kafkas Dağları'nın kuzeyinden gelerek M.Ö 1.yüzyılda bu bölgeye yerleşmişler ve bölgeye isimlerini vermişler. Şehrin adının en önemli özelliği ise ülkemizdeki en eski Türkçe şehir ismi olarak kabul edilmesi.           

Bu yazıda ilginizi çekebilir👉👉👉                https://gezentirehber35.blogspot.com/2020/10/adriyatikin-incisi-kotor.html?m=1                  

🦊 Kars'ın Osmanlı topraklarına katılma tarihi 1535.

🦊1853-1856 Kırım Savaşında şehir halkı kahramanca savunmuş topraklarını Ruslara karşı ve 1855 Kars Zaferi nedeniyle devlet tarafından madalya verilerek onurlandırılmış. Üstelik Kars Zafer madalyası, Anadolu'da bir kente verilen ilk Gazilik onurunun nişanesi olma özelliğini taşıyor. 

🦊Kars 1877-1918 arası dönemde Rus işgali altında kalmış. Bu dönemde şehre hakim olan Rus mimarisinin izlerini şehri keşfederken görebilirisiniz. 30 Ekim 1920'de de Kazım Karabekir yönetimindeki Türk ordusu şehri tekrar alarak Türk topraklarına katmış. 

🦊Kars Kalesi ve cevresi şehrin bütününü görebileceğiniz en ideal nokta. Kale M.S.1153 yılında Saltuklu Sultanı Melik İzzeddi'in emri ile yaptırılmış. Ancak bu ilk kale 1386 yılında Timur'un askerleri tarafından yıkılmış; bugünkü Kale ise 1579'da Osmanlı padişahı III. Murat'ın emriyle Sadrazam Lala Mustafa Paşa tarafından yeniden yaptırılmış. 

 🦊Kalenin hemen altından akan Kars Çayı'nın çevresinde ise bugünkü adıyla Kümbet Cami eski adıyla 12 Havariler Kilisesi, Beylerbeyi Sarayı, Ulu Camii, Ebu-el Hassan el Harakani Hazretleri Türbesi ve Evliya Camii, Namık Kemal'in çocukluğunda bir süre yaşadığı, ilk şiirlerini yazdığı konağı, Rus edebiyatı'nın babası,ünlü şair-yazar Alexander PUŞKİN'inde yıkandığı hamamlar, Taş Köprü, bugün butik otel olarak kullanılan Katerina Sarayı ve yine bugün Kafkas Üniversitesi Konservatuar Bölümünü içinde barındıran eski Rus binaları, Kazım Karabekir karargâh binası ve Baltık Mimarisinin güzel örneklerinden olan Defterdarlık Binası, Ticaret Odası Binası, Vali Konağı gibi eski Rus sivil mimari yapıları görebileceğiniz yerler arasında. 

🦊 Kars'ın merkezinde yer alan Fethiye Camii ilk bakışta camiye hiç benzemeyen mimarisiyle dikkat çekiyor. Aslında 20. yüzyıl başlarında Rus Ordusu tarafından yapılan bir kilise, Büyük Katedral olarak da biliniyor. Kars'ın Rus işgali altında olduğu dönemde inşa edilmiş. 10-15 metre güneyinde de Ruslar bir zafer anıtı dikmiş. Kars'ın kurtuluşundan sonra anıt yıkılmış, katedral ise uzunca bir süre boş kalmış daha sonra Kapalı Spor Salonu olarak kullanılmış sonrasında da camiye çevrilmiş.

☃️Kars’tan 42km uzaklıkta Ocaklı Köyü’nde, bugün Ermenistan ile sınırımızın bir kısmını da oluşturan Aras Nehri'nin bir kolu olan Arpaçay'ın yarattığı vadinin üzerine kurulmuş Ani Antik Kenti gerçek bir tarihi hazine. Çin’den Venedik’e uzanan, dünyanın en önemli ticaret yolu olan İpekyolu‘nun üzerinde, Anadolu'nun giriş kapısında. 10. yüzyılda Ermeniler tarafından inşa edilen Ani, Anadolu’nun en zengin, en büyük ve etkileyici kentlerinden biri olarak tarihe geçmiş. Başta Ermeniler, Türkler, Gürcüler olmak üzere yüzyıllar boyu farklı uluslara ve dinlere ev sahipliği yapan bu evrensel hazine, çok kültürlülüğün en güzel simgeleri arasında. 

🏛Aslında Ani Kenti’ndeki kazılardan, MÖ 900’lerde Urartu’lar döneminde şehir yapılanması olduğu anlaşılıyor. Hatta Ani ismini Urartular’ın yer tanrıçası An‘dan almış. Kentin olduğu tepenin altı ve vadi tabanlarındaki mağaralar ise yaklaşık MÖ 4500 yıllarından beri kullanılan yerleşim ve mezar alanıymış. 

🏛Ermeni Soyundan gelen Bagrathi Kralı Aşot’un emri ile kurulan kale kent, başkent haline gelmiş. En parlak dönemini yaşadığı 11. yüzyılda nüfusu 100binlere ulaşmış. Başkent olarak ticari öneminin yanı sıra büyük bir dini merkez haline gelmiş olan Ani, "Binbir Kiliseli Kent" olarak geçmeye başlamış kendisi ile ilgili anlatılan hikayelerde. 

🏛Alpaslan’ın Anadolu kapısından girip yöreyi fethinden sonra(1064), Türklerin Anadolu’da yaptığı ilk camii (1072) Ani’de. Ayrıca Türklerin Anadolu’da yazdığı ilk kitabe de burada. 

🏛Kendisini zapteden devletler tarafından defalarca yenilenmiş ve askeri amaçla kullanılmış olan kent, 1064 yılına kadar Bizans’ın yönetimindeki Ermenilerin hükmünde kalmış ve bu tarihten sonra sırası ile Selçuklu, Gürcü, Moğol ve Osmanlı egemenliğine geçmiş; 16. yüzyıla kadar zenginliğini ve önemini korumuş. 

🏛Hem Ümit Burnunun keşfi ile İpek Yolu ticaret yolu olarak önemini yitirince, hem de Osmanlı 1579'da Kars'taki kaleyi güçlendirip merkez ilan edince, Ani terk edilmiş. Ve 16. yüzyılın sonundaki kuvvetli depremde çoğu bina yıkılmış. 

🏛Ermenilerin Taş işçiliği ve mimarideki ününe sonuna kadar hak vereceğiniz, Selçuklu'nun yüzyıllardır hayranlık uyandırmaya devam eden mimari üslubunun izlerini süreceğiniz eşsiz bir yer. Sahip olduğu kozmopolit tarihi anlatan en güzel cümle de "Ani bir dünya ama dünya bir Ani değil" olsa gerek. 

🏛Ani yüzyıllar içinde depremler, savaşlar, yağmalar nedeniyle büyük zarar görmüş. Kentte işgal döneminde Ruslar tarafından yapılan kazılarda çıkarılan birçok tarihi eser ve zaten gün yüzünde olan kimi taşınabilir parçalarda Ruslar tarafından götürüldüğü için kaybedilmiş. Tüm bunların sonucunda maalesef eski görkemine şahit olamadığımız antik kentte bugün gördüğümüz muhteşem surlar ile dini ve sivil mimari örneklerinin tümü uluslararası öneme sahip. Ortaçağ şehir planlamasının en önemli yadigarlarından biri kabul edilen Ani, 2016'da Unesco'nun Dünya Kültür Mirası listesine de alındı. 

🏛Yöre halkının Keçeli kilise dediği Aziz Patrick Kilisesi, yine yöre halkının Şirli Kilise dediği Aziz Gregor Kilisesi, Fethiye Camii'ne çevrilen Surp Asdvadzadzin ya da Meryem Ana Katedrali, Selçuklular tarafından inşa edilen ve Anadolu'da yapılan ilk cami olarak kabul edilen Ebul Manuçehr Camii, kayalıklar üzerine yapılan Rahibeler Manastırı, 4 yüzyıl'dan kaldığı düşünülen Zerdüşt Tapınağı, Gürcülerin kente hakim olduğu dönemde yapılan Surp Stephanos Kilisesi göreceklerinizden birkaçı.

🦊 Ardahan ve Kars sınırında yer alan Çıldır Gölü, kışın üzerinde yürüyüp, atlı kızaklar ile gezebileceğiniz bir buz kütlesine dönüşüyor. 120 kilometrekare büyüklüğündeki Çıldır Gölü, Türkiye’de kışları tamamen donan bu büyüklükteki tek gölümüz. 4 mevsim balıkçılık yapılabilmesi ile ünlü. Özellikle kışın yapılan buzda balık avı çok ilgi çekiyor. Eğer meraklıysanız ve soğuğa dayanırım diyorsanız mutlaka ava katılmayı deneyin. Ocak ayı gibi tamamen donan ve bembeyaz bir çarşaf gibi yayılan göle gitmek tam bir terapi. Göz alabildiğince uzanan beyazlık, ufuk çizgisinde göz alabildiğince uzanan bir başka renkle, gökyüzünün mavisi ile buluşuyor. Atların çektiği kızaklarla göl üstünde yapılan yolculukların keyfi de bambaşka. 

🦊Derinliğin yaklaşık 50 metreyi bulduğu noktalara sahip gölün çevresi hayvancılık için kullanılıyor. Etrafı ağaçlık değil. Ama ilkbahar-yaz aylarında yeşil çimenler, sonbaharda ise sarının en güzel tonları suyun yanı başında serili bir halı gibi. Çevrede yürüyüş yapabilir, bol bol fotoğraf çekebilir ve civardaki yerel işletmeler de gölde tutulan harika balıkların tadını çıkarabilirsiniz. Sarı sazan çok meşhur ve özellikle kışın lezzetinin zirvesinde. 

🦊 Sarıkamış kayak sporu ve kış turizmi açısından ülkemizdeki en önemli merkezlerden biri. Salt yerli değil yabancı turistleri çekebilecek potansiyeli var. Alp dağlarına özgü "kristal kar" özelliğine sahip karı ile sporcuların gözdesi. Sarıkamış kayak merkezi Kars şehir merkezine 55 km. uzaklıkta yer alıyor. Türkiye Kayak Şampiyonası'nın ev sahiplerinden olan merkeze ulaşım 3'ü açık, 1'i kapali telesiyejler ile yapılıyor. Eğer sizde kayak sporuna meraklıysanız Aralık-Nisan arası dönem Sarıkamış'ta olmak için ideal zamanlar. 

 🦊Sarı çam ormanlarının karla kaplı görüntüsü, etrafı saran kuş sesleri ile tam bir doğa harikası karşılayacak sizi. Hatta Sarıkamış adının kaynağıda bu Sarıçam ormanlarından geliyor. 

 🦊Ormanın içinde yer alan Katerina Köşkü'de 1877-1878 Osmanlı-Rusya Savaşı sonrası Kars'ı işgal eden Rus Çarı 2. Nikola'nın oğlu Aleksis için yaptırılmış. Sarıkamış'ın ilkbahar ve yaz aylarında göz alabildiğine yeşillenip kır çiçeklerine bürünen, göletleriyle muhteşem bir görsellik sunan yaylalarıda görülmeye değer. 

🦊Sarıkamış diyince aklımıza 106 yıl önce Kars ve çevresini Ruslardan geri almak için düzenlenen ve malesef büyük bir facia ile sonuçlanan Sarıkamış Harekatı gelir. Burası Aralık 1914'te, 106 yıl önce donarak ölen kahraman evlatlarımızın yürek burkan gerçek hikayelerini; “ölüme yürüyüşlerini" kısacası Sarıkamış dramını yüreğinizde hissedeceğiniz bir yer. Onların aziz anısına oluşturulan Şehitlikleri ziyaret ederek minnettarlıklarınızı sunabilir ve tüm şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anabilirsiniz Sarıkamış'ta.🙏🙏

🥣Kars keşfimizi yörenin mutfağını ve yöresel eğlencelerini konuşarak noktalayalım. Kars denince akla gelen ilk lezzetler kaşar peyniri, bal ve kaz. Kaşar peynirinin yanı sıra gravyer peyniri ve Malakan peyniri de çok meşhur. Gerçekten tatları başka bir yerde yediklerimize benzemiyor. Yaylalarda doğal süreçler bozulmadan üretilen bal da Kars'ın en özel lezzetleri arasında. Kars balı mutlaka tadılması gereken tam bir şifa deposu. 

🥣Kars mutfağı gerçekten çok zengin bir mutfak. Soğuk iklimi ve binbir çeşit bitki örtüsü ile hayvancılığın gelişmesi sebebi ile et ağırlıklı olan Kars mutfağının gözdesi ise kış aylarında pişen orijinal kaz yemekleri. 

🥣Yazları yaylalara çıkarılan kazlar çeşit çeşit otlar ile besleniyor, havalar soğuyup yağmurlar başlar başlamaz köye indiriliyor. Bu dönem genellikle harman sonu olduğundan, kazlar başaklardan toprağa düşen tahıl taneleri ile iyice semizleşiyor ve ilk kar yağdığında kesilip tuzlanıp 10 gün kar altına yatırılıyor. Bu işlemden sonra ya kaz dolması, kaz eti haşlaması, kaz suyundan kaz etli pilav, tandırda kaz çekmesi gibi yemekler için pişiriliyor, ya da açık havada ayazda güneş ve rüzgar görecek şekilde asılıp 30-60 gün arası kurutuluyor ve Kaz Kurusu denen kaz pastırması halini alıyor. Kaz eti ile yapılan birçok yemek var gördüğünüz gibi ama özellikle tandırda pişen kaz eti ve yanında bulgur pilavı Kars mutfağının ve benim vazgeçilmezlerimiz gibi... 

🥣Başka bir Kars’a özgü yemek ise Piti. Safran ve kuyruk yağı ile uzun saatler pişen kuzu eti, nohut ile maşrapada servis ediliyor. Önce maşrapadaki suyu, boş bir tabağa limelediğiniz lavaşların üzerine döküyor ve lavaşı ıslatıp yumuşatıyorsunuz, ardından maşrapadaki nohut ve eti tabağa boca ediyor ve afiyetle yiyorsunuz.😋 

🥣Kars’ta tadabileceğiniz diğer harika lezzetler ise patates, mercimek ve ev yapımı erişteden yapılan Acem pilavi, karamelize soğanlı yoğurtlu kıymasız yaprak mantı Hangel, erimiş tereyağı ve sarımsaklı yoğurt ile servis edilen buğday yarması Haşıl, katmere benzeyen Kete ve Umaç helvası.  

🥣Yüzlerce çeşit ot ve baharatı sayesinde Evelik Çorbası, Hürre Çorbası, Kuru Isırgan Çorbası gibi birçok orijinal çorba da var Kars mutfağında. 

🥣Kars, kuru kayısı, kuru üzüm ve kuru incir’in en güzelini sağlayan Kağızman ovalarına çok yakın olduğu için, pilav ve et yemeklerinde lezzet katması için bolca kuru meyvelere rastlayacaksınız.

💂‍♂️Kars'ta gece hayatı çok hareketli olmasa da keyifli bir akşam geçirmeniz mümkün. Kars, gelenekselliklerini koruyarak günümüze kadar yaşatabilmiş, tüm Türkiye'de tanınan, ödüller almış ozanlara sahip. Kars Aşıkları olarak da adlandırılan ozanların geleneklere uygun AŞIK ATIŞMASI'ına katılarak bu geleneğin devam etmesine siz de katkıda bulunabilir, keyifli anlar geçirerek gezinize ayrı bir anlam katabilirsiniz. 

💂‍♂️Yöresel tatlardan oluşan akşam yemeğinizi şehrin bilinen ve şık restoranlarından birinde alabilir sonrasında etkileyeci Kafkas Dans Gösterilerinden birini izlemek ve yöresel müzikler eşliğinde keyifli anlar geçirmek için şehir merkezindeki mekanlara geçebilir, otelinize dönmeden ay ışığı ve gece aydınlatmaları içinde daha da gösterişli bir görünüme sahip Kars Kalesi ve çevresindeki Osmanlı, Rus Dönemi yapılarının önlerinde hatıra fotoğraflarınızı çekebilirsiniz. 

 ❄Cemal Süreyya'nın "beyaz, uykusuz, uzakta" diye nitelediği, bir masal diyarı olan Kars, sizlerin hayatına yeni bir hikaye ekleyecek. 200 yıl önce şehrin kapısını kırarak giren Rus Ordusu’nun peşinde, bitap düşmüş şehrin güncesini tutan romantik şair Puşkin'in sözleri ile son vermek istiyorum yazıma...

Ey Uzak Ülke, Güzel Ülke

Ey Bilmediğim Ülke!                                          

Ne Kendi İsteğimle Geldim Sana                      

Ne De Soylu Bir Atın Sırtında,                

Beni, Bu Yiğit Delikanlıyı                                  

Gençliğin Ateşi Getirdi Buraya            

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TANRILARIN TAHTI NEMRUT

KOMMAGENE KRALLIĞI VE NEMRUT DAĞI Bugün sizleri dünyada eşi olmayan, ‘Tanrıların Tahtı’ olarak adlandırılan Nemrut Dağı’na ve orada tüm haşmeti ve gizemi ile birlikte yükselen Kommagene Krallığı’na ait görkemli anıtlara götüreceğim. Eşi görülmemiş devasa boyutlarda heykeller ve 2000 yıldır antik dünyanın gizemlerinde saklı kalan bir krallık ve onların ölümsüzlüğü hedeflemiş kralları I.Antiochos… Adıyaman il sınırları içerisinde bulunan,1987 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne girmiş olan Nemrut Dağı, geçmişte ismi Anka Dağı olan Anti Toros dağ silsilesinin 2206 m yüksekliğindeki ‘Nemrut Zirvesi’dir. Nemrut Dağı’nı bu kadar değerli yapan, üzerinde bulunan antik mezar, anıtsal heykeller, mimari kalıntılar ve benzersiz manzarasıdır. Günümüzde Kommagene Krallığı’nın çekirdeği olarak Adıyaman’ı ve ardından da Gaziantep ve Kahramanmaraş illerini de içine alan bir coğrafyayı kapsadığını söyleyebiliriz. Geçmişte ise, batısında Kilikya yani Alanya’dan başlayıp doğuda İskenderun Körfez

Yaratılış Mitleri-2:Türk-Altay Mitolojisi - Her Şeyden Önce Su Vardı

Yer yoktu, kişi yoktu, bitki yoktu, hayvan yoktu…Yalnızca uçsuz bucaksız, kapkaranlık bir su vardı. Ve suyun üzerinde beyaz iri bir kaz kılığında uçan Bay Ülgen vardı. Kudret sahibi Ülgen, bu sonsuz su üzerinde kanat çırpmaktan ve derin yalnızlığından yorulmuştu. Bir şeyler yapma arzusundaydı fakat ne yapacağını, tanrı olduğu halde bu durumu nasıl değiştireceğini bilememişti. Bir gün o kapkaranlık sularda bir dalgalanma oldu. Ülgen suyun kaynadığı yere yöneldi. Suyun derinliklerinden tatlı, büyülü bir ses geldi. Önce şaşırdı Ülgen, sonra onunla konuştu: “Yalnızlık Tanrıya dahi ağır yüktür Bay Ülgen, bu derin yalnızlıktan kurtulmak istiyorsan yaratmalısın!” “Sen kimsin?” “Ben Ak Ana’yım.” “Göster yüzünü ve konuşmaya devam et!” Ak Ana, tüm güzelliğiyle suyun yüzünde belirdi. Işıltısıyla karanlığı aydınlattı, Bay Ülgen’i kendine hayran bıraktı. “Ben kendi dünyamdaydım ama gördüm ki tanrı olduğun halde yalnızlıkla baş edemiyorsun.” “Altımda kapkaranlık, uçsuz bucaksız su varken, durmadan b

İnsanlığın Kısa Tarihi🌍Sapiens

İnsanlığın bugüne kadar yaptığı yolculukta bana eşlik etmek ister misiniz?  Yuval Noah Harari'nin dünyada en çok satanlar listesine girmeyi başarmış ve büyük ses getirmiş olan, ilk insanlardan günümüz teknoloji çağına kadar, insan türünün evrimini inceleyen ''Sapiens'' adlı kitabının kısa bir özeti olarak hazırladığım bu yazımda, sizlerle kahvelerinizin eşliğinde keyifli bir hafta sonu okuması paylaşmak istedim. Umuyorum insanoğlunun bu kısa yolculuğu sizlere de keyif verecek. Hadi bakalım kahveler hazırsa☕ hayat maceramıza başlamanın zamanı geldi.😀 Bu kadar çok şeyi nasıl yapabildik? Sorunun cevabını öğrenmek için en başa dönelim. Yapılan araştırmalar evrenin 13,5 milyar yıl olduğunu göstermektedir. İnsanlığın ise bunun sadece 2.5 milyon yıllık kısmında var olduğu düşünülmektedir. Eski çağlarda hayatta kalma savaşı veren insan bugün dünyaya hakim egemen güç haline gelmiştir. İnsanoğlunun bu güce üç önemli dönüşüm sayesinde ulaştığına inanılmaktadır. İlki 70 bin